• çocukluğumuzdan beri "yımırta mı tawuktan, horoz mu zker" açmazı gibi başımıza sarılan bi tartışma konusudur; halen kimin daha çok bileceği kanıtlanamamıştır. dünyanın tüm feylesofları buna bi yanıt bulmak için çalışmaktadırlar. benim diyeceğimse;
    - hepsi bilir... walla hepsi bilir, bırakın peşimi...
    olacaktır hiç şüphesiz.
  • (bkz: cok gezen ayakkabi bok getirir)
  • cok okuyan mi bilir cok gezen mi (veya tersi) lafi liselerde, ortaokullarda dersinin akici olmasini isteyen turkce hocalarinin, sinifi gazlama yollarinin en guzellerindendir.
    cok okuyan da cok gezen de cok bilir. ne tartisiyoruz ki. yalniz okuyan gidemeyecegi, goremeyecegi seyleri de gorebilir. fakat gezen kisi ise okudugunda tam olarak algilayamayacagi bir meyveyi/hazzi tadabilir.
  • bu konuda mükremin çıtır ın kitap okumayan biri olarak savunması
    "misal sen bi şehire gittin, o şehri hadi anlat deseler her yerini anlatabilir misin? ama her yerini bilirsin, gezersin, misal bunu bi kitapta anlatanda herşeyi anlatabilir mi anlatamaz? demek ki çok gezen bilir." şeklinde ki açıklaması beni güldürdüyse de kiminde müspet akis görmüştür.
  • (bkz: herşeyi tadında bırakmak lazım)
  • okuyanın daha çok bildiği cevabının sorusu. ama konuyu pekiştirmek için kesinlikle orayı gezip görmek tavsiye edilir.
    etyopya'ya hayatınız boyunca gitme şansınız yok denecek kadar azdır ama bir kitapçıya gidip etyopya'yı detaylı bir şekilde anlatan kitap alabilirsiniz.
    ama olaya şu açıdan da bakmak lazım; new york'taki 54. caddeyi kitaptan da okuyabilirsiniz ama o caddeye girmek ve çevredekileri görmek hiçbir kitapla eş tutulamayacak bir tecrübe ve bilgidir.
  • (bkz: the inner light)
  • cevabı tamamen bilinmesi gerekenin ne olduğuna bağlı olan bir sorudur.misal sen c öğrenmek istesen kıçını kırıp evinde sınıfında ofisinde neyse işte orda oturman kitapla compiler'la dökümanla kasman gerekir böyle bir durumda yedi düveli dolaşmanın pek bir manası yoktur. lakin c'yle falan işim olmaz ben kuzey dakota'yı ve dakotalıları tanımak istiyorum dersen bunun en iyi yolunun da bi şekilde oralara kadar gidip yerinde incelemek olduğu da aşikardır.yaa böyleyken böyledir işte...(yapmam gereken onca işin arasında gecenin bi yarısı oturup bu manasız başlığa üşenmeden şunları da yazdım ya hakkaten ümitsiz bir vakaymışım kayıp bir nesilmişim*ben bugün bunu gördüm)
  • gezmekle edinilen bilgi ile okumakla edinilen bilginin farklılığı nedeniyle insana elmayla armudu kıyaslattıran söz. a kişisi amazonlarda dolaşıp yerli kabilelerden şifalı bitkiler satın alıp uzakdoğu ülkelerini dolaşıp satıyor olsun, b kişisi evde astrofizik üzerine cilt cilt kitaplar okuyor olsun. şu halleriyle kıyaslanamayacakları açık. a kişisi ola ki astro fiziğe merak saldı, yıldızları gezerek bunu öğrenemiyeceği gibi, b kişisi de amazonda ticarete merak salacak olursa ne kadar okursa okusun pratik yapmadan ne yerlilerle iletişim kurmayı öğrenebilir ne de ticaret yapmayı. yani demem o ki iki bilginin türü farklıdır. gezerek pratiğin bilgisi edinilir, okuyarak teoriğin bilgisi edinilir.
  • (bkz: çok siken mi bilir çok sikilen mi) gibi cevabın üretilebilicek diğer şıklar da olduğu soru..
hesabın var mı? giriş yap